DİĞER
"Antalya’daki Rodin sergisi de Tanpınar’ın tarif ettiği bu poetik, baş döndürücü Akdeniz hissini hatırlatıyor insana. Serginin adı da bu açıdan isabetli: 'Tutkunun Heykeltıraşı Rodin.' Rodin’i ve diğer erken dönem modernleri (Baudelaire ve Nietzsche de dahil) 20. yüzyıl başı modernlerinden (Picasso ve Duchamp gibiler) ayıran şey sanırım yoğun duygulara ya da ‘tutku’ya halen tutkuyla bağlı olmalarıdır."
Bir para koleksiyonuna biricikliğiyle buyuran her eser, ait olduğu hafızayı, tarihin sahibine duyurur. Mühürdeki küçücük hata darphane memurunun bir anlık dalgınlığını, banknottaki diktatör imzası bir toplama kampının soğukluğunu taşır koleksiyona
Kırılan ışığın belki de en narin hâli; sonsuzluğun ve sonsuzluğa savrulmuşluğun, hastalığın ve sağlığın, coşkunun ve kederin rengi. Esrime ve yıkım...
Pulbiber dergisinin mutfağından Deniz Durukan ve Özlem Özdemir'le Pulbiber'in ve kendilerinin dünyayla meselelerini ve yürüdükleri yolu konuştuk...
© Tüm hakları saklıdır.